بسم
الله الرحمن الرحيم
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA
Hamd
alemlerin rabbi olan Allah’a -azze ve celle- salat ve selam rehberimiz
Hz. Muhammed’e ﷺ, onun temiz ailesine, ashabına ve kıyamete değin gelecek olan
Müminlerin üzerine olsun.
Değerli
kardeşim! Yaşadığımız dünya üzerinde üç din arasında savaş verilmektedir.
Kimisi hilekârlık ile, kimisi bileğinin hakkıyla, kimisi de bilimden,
insanların zaafından yararlanarak birbirlerine galip gelmiştir. Her birinin
amacı kendi hak bildiği davasını yeryüzüne hâkim kılmaktır. İşte bu üç dinden
birisi olan Hristiyanlığın bir kuruluşu olan Misyonerlik sistemi de kendi
davalarını yeryüzüne hâkim kılmak için kurulmuş en tehlikeli gruptur. Aşağıda
size misyonerlerin liderinin, misyonerlerin amaçları, yaptıkları işler ile
alakalı bir konuşmasını sunuyoruz.
Dünyadaki misyonerlerin lideri Zoumier (Zwemer), 1935’teki
Kudüs Kongresi’nde, dünyanın dört bir yanındaki misyonerlere yaptığı konuşmada
misyonerliğin hakikatini açıkladı:
“Allah’ın, Hristiyanlık yolunda cihad etmelerini, İslam
ülkelerini sömürgeleştirmelerini emrettiği yiğit kardeşler ve arkadaşlar!
Mukaddes ve yüce Rabbin başarı yardımı, sizi kuşatmıştır. Sizin sorumluluğunuza
verilen elçilik görevini en güzel, en başarılı şekilde yerine getirdiniz. Eğer,
en güzel şekilde işi tamamladığınızı düşünüyorsanız, o takdirde bazılarınız
bunun asıl amacını anlamamış demektir. Size ifade ediyorum ki, Müslümanlardan
Hristiyanlık dairesine girenler, gerçek Müslüman olmamışlardır. Söylediğiniz
gibi bu tür Müslümanlar, şu üç durumdadırlar:
1-
Ya küçüktür,
ailesinden kendisine İslam’ın ne olduğunu anlatacak kimsesi yoktur.
2-
Ya fakirliği
arttığından, karnını doyuracak kadarını bulmakta zorlanan ve güç elde etmek
istediğinden dinleri küçümseyen bir adamdır.
3-
Ya da kişisel
hedeflerinden birine ulaşmak isteyen bir kimsedir.
Ancak Hristiyan devletlerin sizleri görevlendirip,
misyonerler olarak Muhammed-i topraklara göndermelerindeki asıl amaç,
Müslümanları Hristiyanlığa sokmak değildir. Şüphesiz bu, onlar için bir hidayet
ve şereftir. Sizin göreviniz, Allah ile ilişkisi olmayan bir varlık haline
getirmek için, Müslüman’ı İslam dininden çıkarmak, ardından varlıkları
süresince ümmetlerin dayandığı ahlâk ile ilişkilerini kesmektir. Böylece siz bu
çalışmanızla, İslam topraklarındaki sömürüyü başlatmanın öncüsü olacaksınız.
Yaptığınız bu çalışmalar, geçen yüzyıllar boyunca yaptığınız en iyi iştir. Bu,
benim, Hristiyan devletlerinin ve Hristiyanların hepsinin sizin için
hazırladığı şeydir.
Ey kardeşlerim! 19. Yüzyılın son çeyreğinden günümüze
kadar gelen süre içinde İslam ülkelerindeki eğitim programlarının tümünü ele
geçirmiş bulunmaktayız. Bu alanlarda, Avrupa ve Amerika devletlerince
yöneltilen çok sayıda misyonerlik merkezleri, kiliseler, Hristiyanlık okulları
açtık. Ey arkadaşlar, tüm bu hizmetlerdeki asıl başarı size aittir. Şüphesiz
siz İslam ülkelerindeki bütün akılların yardımıyla, bütün gayretinizle
çizdiğiniz yolun kabul edilmesini sağladınız.
Siz, Müslümanların topraklarında Allah’a bağlılığı
tanımayan ve tanımak da istemeyen gençler yetiştirdiniz. Müslüman’ı İslam’dan
kopardınız, Hristiyanlık dinine sokmadınız. Ardından, değerlerini önemsemeyen,
rahatı tercih eden ve tembellikten hoşlanan, arzuları dışında zihnini hiçbir
şey için yormayan, sadece arzuları için para biriktiren, arzuları için mekânlar
hazırlayan, arzu ve şehvetleri yolunda her şeyi yapan, emperyalizmin isteğine
uygun İslami bir gençlik geldi.
Şüphesiz sizin bu göreviniz en güzel şekilde tamamlandı.
En iyi sonuçlarla bu görevi yerine getirdiniz, Hristiyanlık size dua ediyor.
Emperyalizm sizden memnun oldu. Misyonunuzu yerine getirmeye devam edin. Bu
yüce çabanızla, Rabbin duasını hak ettiniz.”
İşte
sizde okuduğunuz üzere misyonerler bu kadar tehlikelidir. Ve ne yazık ki,
ülkemizde de bu emellerine ulaştıklarını açıkça görmekteyiz. Bunların
faaliyetlerinden gençlerimizi sakındırmamız, onlara şanlı ecdadımız hayatını,
yaşam şeklini öğretmeli, önderimiz Hz. Muhammed’in ﷺ siretini iyi bir şekilde anlatmalıyız.
Böylece zalimlerin zulmünü yeryüzünden kaldırmak için büyük bir adım atmış
olacağızdır inşAllah. Nitekim zaferler sadece mitinglerle, sloganlarla, ezberi
sözlerle, marşlar ile, kınama mesajları ile gelmeyecektir. Tarihte de olduğu
üzere davasına aşık, ne için yaşadığını bilen, imanlı, cesur ve yürekli gençler
ile gelecektir Allah’ın izniyle.
Hamd Alemlerin
rabbi olan Allah’a aittir.
Selam ve dua ile…
Nizam-ı Alem Dergisi Gündem Analiz Ekibi…
(Zoumier’in konuşması İslam Tarihi isimli
kitaptan alınmıştır…)