İngiltere kralı Edward 1066 yılında öldüğünde yerine
bırakacak bir oğlu olmadığı için yerine kayınbiraderi Harold Godwinson’un
geçmesini vasiyet etmişti. Fakat koca İngiltere kraliyet tacının başka
taliplileri de vardı.
Bu taca sahip olmak için önce Viking kralı Harald Hardrada
öne çıktı. Norveçli Viking soylusu Hardrada (Zorlu Hükümdar) lakaplı Harrald
Sigurdsson büyük bir maceracıydı. Önce Kiev’de Rus Prensi I. Yaroslav yanında
muhafızlık yapmış, 1034-1042’de Konstantinopolis’te Vareg muhafızlarına katılıp
sonunda komutan olarak görev yapmış, 1047’de Norveç’e döndükten sonra III.
Harald ismiyle Norveç krallığını ele geçirmiş, sonra başarısız olarak
Danimarka’ya hücum etmiş ve son başarısızlığından sonra dikkatini İngiltere’ye
çevirmişti.
Daha sonra Normandiya dükü I. William da İngiltere kraliyet
tacına sahip olmak istedi. Tabi bu istekler böyle kalmadı. Sonuçta istedikleri
şey İngiltere’nin kraliyet tacıydı.
Vikingler 300 gemi ve 15.000 askerle İngiltere’nin kuzey
kıyısında yer alan Tyne Nehri’ne çıkartma yaptılar. Onları kral Godwinson’un öz
kardeşi Tostig Godwinson karşıladı.
Fulford
Savaşı
20 Ekim’de Viking ordusu York şehrinin 3 km güneyinde
bulunan bir muhabere meydanında Mercia Kontu Edwin ve kardeşi Northumberland
Kontu Morcar komutasındaki Sakson (İngiltere’nin güneyinde yaşayan Cermen
halkıdır) ordusu ile karşılaştı. Yapılan Fulford Savaşı’nda Harald ve
Vikingleri büyük bir zafer kazandılar.
Stamford
Köprüsü Savaşı
İngiltere kralı Harold bu yenilgi haberini alınca hemen bir
hem kendi kapıkulu ordusu hem de asillerinin kendi askerleri ile oluşan bir
İngiliz ordusu topladı. Londra’dan York’a 185 mil olan ve genellikle 5 günlük
mesafe olduğu kabul edilen yolu ordusunu gece gündüz yürüterek 5 günde 25
Ekim’de York’a vardı.
Sakson ordusunun bu kadar hızla ve bu kadar erken Viking
ordusuna karşı geleceği hiç beklenmiyordu. Vikinglerin yenmiş oldukları Sakson
ordusunun Vikinglere vermeyi kabul ettikleri ek rehinelerin ve levazımının
“Derwent Irmağı” üzerinde olan Stamford Köprüsü’nde teslim edileceği haberi
gelince Harold York’tan hemen ordusuyla o mevkiye doğru yürüdü. Vikingler
İngiliz Sakson ordusunun geldiğine gözleriyle şahit olmadan bu ordunun
yakınlarda olabileceklerinden haberdar değillerdi.
Harald komutasındaki Vikingler, Stamford Köprüsü’nün arkasına
dinlenmek için kamp kurdular. Harald karaya çıkartma yaptıkları gemilerini
koruma görevini oğlu Olaf ve kayınbiraderi Orie’ye verdi. Böylece askerlerinin
bir kısmı nehre geri döndü.
Vikingler asıl memleketleri olan Norveç’in soğuklarına
alışık oldukları için İngiltere’nin sıcak havasında zorluk çekiyorlardı. Bundan
dolayı serinlemek amaçlı üzerlerinde taşımış oldukları zırhlarını çıkarttılar.
Harald işini şansa bırakmamak için York şehrinden esirler
almıştı. Vikingler York şehri zaferinden dolayı 4 günlük bir tatile başladılar.
Vikingler her konuda diğer milletlerden farklıydılar, örneğin: yağma sırasında
antrenman vakitleri geldiği için yağma işine ara verip antrenmana başladıkları
anlatılır.
İngiltere kralı Harold 4 günde ordusuyla birlikte York
şehrinin kuzeyindeki kasabaya geldi ve askerlerine bir günlük dinlenme süresi
verdi.
Tarih yaprakları 25 Eylül 1066 tarihinin sabahını
gösterdiğinde Harold’un ordusu, Stamford Köprüsü üzerinde Viking gözcüleri ile
çarpışmaya başladı. Viking ordusu bu saldırıya karşı hazırlıksız yakalanmıştı.
Anlatılanlara göre Viking gözcülerinden iri cüsseli bir adam
elinde 2 metrelik bir baltayla Stamford Köprüsü’nün üzerine çıkmıştı. Sakson
ordusundan geçmeye çalışan her askeri tek tek öldürüyordu. Öyle ki bu baltalı
adamı öldürmek pek vakit almış ve bu vakit Vikinglere büyük fayda sağlamıştı.
Fakat artık bu baltalı Viking’in öldürülme vakti gelmişti. Sakson ordusundan
bir asker gizlice köprünün altına geçmiş ve köprü tahtalarının arasından mızrak
sokarak bu askeri öldürmüştü.
Bu olaylar yaşanırken Viking kralı Harald’ın kardeşi Olaf
gemilerin yanından ayrılarak baskına uğrayan abisine yardım etmek için yola
çıkmıştı. Serinlemek için zırhlarını çıkaran ve dağınık bir vaziyette
yerleştirilmiş olan Viking ordusu kolayca yem olma durumuna düşmüşlerdi.
Fakat Viking ordusunun içinde Bersekler denilen bir grup
vardı. Bu grup İskandinavya topraklarında yetişen “Amanita Muscaria” mantarını
yer böylece büyük acıları hissetmez ve kendilerini bir ayı gücünde hissederek
acımasızca saldırırlardı. Bu grup sayesinde Vikingler kısmen de üstünlük elde
etseler bu üstünlükleri pek uzun sürmedi.
Çünkü savaşlar, komutanlara bağlıdır. Komutanlardan birisi
ölürse savaş kazanılmış demektir. Tam olarak böyle oldu Viking kralı Harald
ölünce Viking ordusu arasında bir kargaşa başladı. Savaş meydanında İngiltere
kralı Harold’un kardeşi Tostig Godwinson kendisini Vikinglerin yeni kralı ilan
etmeye çalışsa da bunda pek başarılı olamadı ve kendisi de esir düşerek
öldürüldü.
Savaşın artık kazanan tarafı kesin bir şekilde Saksonlar
yani İngiltere kralı Harold olmuştu. Bu savaş neticesinde Vikinglerin
İngiltere’yi ele geçirme hayalleri tamamen bitmiş oldu.
Haftaya pazar günü yeni bir Efsanevi Savaşta görüşmek üzere selametle; Emre Karakaya
Düzenli olarak ücretsiz bir şekilde her hafta bu köşemizden bildirim almak istiyorsanız lütfen -> Form <- u doldurunuz.